Öncelikle herkese selamlar. Bloguma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı herbirinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Özellikle son zamanlar da bloga ilgi çok arttı. Bu beni mutlu ediyor. Fakat biraz da strese sokmuyor değil. En son yapmış olduğum post'a yayımlamadıklarım hariç 50 den fazla yorum aldı. Yapılan yorumların hemen hemen hepsi eleştiri. Bunun takıma zarar vereceğin den korkmaya başladım. Aslında Paşabahçe spor kulübünün ne kadar büyük bir takım olduğunun da göstergesi. Büyük takımların büyük sıkıntıları olur. Kim ne derse desin Paşabahçe amatör kulüplerin en büyüğüdür. Dün akşam uyumak için kafamı yastığa koyduğum da uyumaya zorlandığımı hissettim. Uykumu bölen şey ise yapılan yorumlar! Acaba yanlışmı yapıyoruz. Bu yapılan yorumlar takımımıza nasıl yansır diye düşünmeden edemedim. Bende Yönetim, Futbolcu ve Uğur hocamızın üstüne çok gidildiğini düşünüyorum. Admin olarak rahatsız hissettim kendimi. Blogu yapmamdaki asıl sebeb Paşabahçe sevdamızı haykırmak ve belki bir nebze olsun kulübümüze yardım etmekten öte başka birşey değildi. Bunu başardığımı sanıyorum. Bu zamana kadar hep yapıcı oldum. Hiç kimseye hakaret etmeden kimseyi küçük düşürmeden yayımlar yaptım. Belki doğru değil ama gördüğüm duyduğum şeyleri takımımıza zarar verir diye yazamadım. Fakat Uğur hoca gibi, Yönetim gibi, bazı Futbolcularımız gibi bende eleştirilerden nasibimi alıyorum. Bu yorumlarda oluyor veya direk yüzümede söyleniyor. Hayatımızın her köşesinde eleştiri vardır ve olacaktırda. Bunu ailenle, arkadaşınla herkesle yaşayabilirsin. Fakat dozunu aşmamak kaydıyla. ERİYORUZ ! adlı post'umda Hasan'nın biraz daha fazla süre alması gerektiğini düşünmüştüm. Bu benim sadece fikrimdi. Bu fikri düşünmemdeki sebeb duran top hariç kanatlardan orta gelmemesiydi. Kanatlardan orta gelmeyince gol atmakta zor oluyor ister istemez. Hasan kardeşimiz de bir kanat oyuncusu olduğundan böyle düşünmüştüm. Şuraya anti parantez açmak istiyorum " Ben Hasanı'ı tanımam etmem. Kimdir. Kimin oğludur bilmem. Sadece kulüpten tanıyabildiğim kadar tanırım " . Demek istediğim kimseye bir ayrıcalık yapmıyorum. Benim için herkes aynı. Ben Paşabahçe'nin iyi olmasından başka birşey istemiyorum. Blogu yapmadan önce tanıdığım bir kişi vardı takımda o da Ali sezer. Yanlış anlaşılır diye adamı bir kez ön plana çıkarmadım. Futbolcu kardeşlerimin her biri aynı seviyede benim gözümde. İçlerinde samimi olduklarım vardır. Birde aklıma gelmişken yorumların birinde yanlı davrandığım, Aşkın hocanın resminin hala neden blogda olduğunu söylemişler. Aşkın benim çocukluk arkadaşım. Ben onunla beraber büyüdüm. Bu kulübe yıllarca hizmet etti futbolcu olarak ve en sonunda da hoca olarak. Yıllarca sayısız kupalar kazandılar. Kaptanlığını yaptı bu kulübün. Paşabahçe'nin bayrak isimlerinden. Bu adamın resminin orda olması kadar doğal birşey yoktur. Bu konunun buralara geleceğini daha önceden bildiğim için Uğur Hocamızlada konuşmuşumdur. Sakın yanlış anlamaması gerektiğini söyleyip anlatmışımdır. Söylemek istediğim acaba zararmı veriyoruz kulübe. Takım ne kadar kötü oynarsa oynasın şu an şampiyonluk adayların dan bir tanesidir. Ligin başından beri üstlerde. Hiç birşey bitmedi. Bu takıma, Hocamıza , camiamıza biraz sabır gösterelim. İnanın yorumları yayımlarken içerim cız ediyor. Ama yayımlamak zorundayım. Küfür ve hakaret içermediği takdirde yayımlamaya da devam edeceğim. Herkes den bu konuda destek istiyorum. Lütfen eleştirirken de yapıcı olalım. Kimsenin kalbini kırmadan yapalım eleştirilerimizi. Kendimi biraz da sorumlu hissediyorum bu konuda. Şampiyonluk için hep beraber el ele birlik olalım. Hep destek tam destek. Kalın sağlıcakla....
EMRE ÇAT